Kayıtlar

Chit-Chat 23.08.2021

  Başlığa tarih atarken bugün zorlandım nedense. Bi 2021 yazdım bi 2022. alla alla tuhaf :/  Neyse... Aklıma şöyle uzun, geniş yapıda bir yazı gelmedi henüz o yüzden ufak bir chit-chat yapalım dedim sizlerle. Türkiye'de bir şeyleri konuşmak bir hayli zorlaştı farkında mısınız bilmem? Tam konuşuyorsunuz konu ya siyasete varıyor ya dine. Ya da kadın-erkek eşit mi değil mi mevzularına... Hele bir de benim gibi biriyle sohbet halindeyseniz, şu konulara varmamak için üstün bir çaba göstermeniz gerekiyor çünkü bu yukarıda söz ettiğim kaçınılmaz konular maalesef ülkemizin kanayan bir yarası.. Uzun uzun yazılar yazıp halka dert bile anlatsanız ya okur geçer bir damla dahi anlama belirtisi olmaz veya bir göz gezdirir okuma gereği bile duymaz.. Çünkü cehalet halkımızın laneti... Nasıl kurtulunur cehaletten? Hemen söyleyeyim size çok basit 2 şey; 1. Sorgulamak : evet abi. İçinde olduğunuz durumu sorgulamak zorundasınız. Nasıl bir yaşa gelince dininizi sorgular hale geliyorsanız, durum aynı! H

Tekrar Geri Döndüm 22.08.2021

Çok erken oldu değil mi? yani çok erken döndüm... :D En son yazdığım yazıya baktım 2018 diyor. YUH! O kadar oldu mu sahi ya? Ben yaşama tutunma çabaları vermekteydim o esnada :/.. Gördüğüm kadarıyla yaşam mücadelem sonuçlanmış ama ''iyi'' olarak değil. Şimdi öncelikle hoşgeldim öyleyse.  Bu bloğun konsepti kalıplara sığmamak, özgür ve özgün olmak. Yani bu blogta ben ; noktalama işaretlerini iyi kullanamadan, özgür şekilde söverek ve özgün olarak birçok yorum, iç dökme, dizi/film/anime vs. incelemeleri yazmak.  Ve bunları yazarken *en ufak kesin bir bilgi barındımayan* cümleler kuracağım kimi zaman. Yani bu ne demek? Sadece kendi yorumlarımın olduğu cümleleri göreceksiniz demek... Şimdi.. Aklınıza takılabilecek bazı şeyleri cevaplayalım.. Neden yazıyorum madem hiçbir kalıba bağlı kalmayacaksam? Çünkü keyfim bunu istiyor. Açıkçası düzgün yazılar yazmak istesem makale yazarı falan olurdum...  Denemediğimi sanmayın. Denedim ama böyle özgürce yazıp döşenmenin tadı hiçbir şe

EŞİTLİĞİN VARLIĞINA İNANAN GARİP İNSANLAR... 2.12.2018

Herkese Selam! Bugün,aklımda dönüp duran eşitlik kelimesinden ve gerçekten eşitliğin bizim ülkemizde uygulanıp uygulanmadığından bahsedelim biraz dedim.  Eşitlik ve Adalet ayrı kelimeler benim için.  Ama Eşitliğin olduğu yerde Adalet,Adaletin olduğu yerde daima Eşitlik vardır. Aynı anlama gelmeyen bazı kelimeler,bazen birbiriyle bağlantılı yollar oluşturabilirler. Buna iki kelime örnektir bahsettiğim eşitlik ve adalet... Ülkemizde bazı 'Varolmayan şeyleri gören' insan grupları var. Siyasilerin hepsi şizofren zaten ama halkın içinden bu dediğim grup. Arkadaşım o kadar tecavüz,taciz,sırf kendisine HAYIR diyen kadını öldürme girişinde bulunma vs. durumları varken sizler birde hala ''kadına verilen değer çok yüksek bu ülkede ya. Erkekleri neden saymıyorsunuz?'' cümlesi geçebiliyor ya, YAZIK. Arkadaşlar hiç kusura bakmayın ama aklınızdan bu cümle geçiyorsa her daim,azılı akıl hastasısınız. Acilen Bakırköy veya ülkede herhangi bir akıl hastanesine kaldırılmanı

TIRNAKLAR TIRNAKLARIMIZ.... .14.11.2018

Resim
Herkese merhaba! Bugün daha önce hiç yapmadığım bir konseptle karşınızdayım. Tırnaklarımız! yani beyler,bunu sadece kadınlar için yazdığımı düşünecekler ama.Kadın erkek eşitsizliğini doğuran bu tip insanlar değil mi zaten? Konum,tırnak bakımı ve tırnak uzatmak için Denediğim ve bende gayet işe yaramış bir yöntemi sizlerle paylaşmak istedim. Kıbrıs'a gidişimi paylaştım. Düşüncelerimi paylaştım;eğer okumak isterseni bulabilirsiniz aha burada linki :  https://yazaronlinee.blogspot.com/2016/09/6-eylul-2016-kbrsa-gidisim.html Tırnaklarıyla uğraşmak istemeyen birinin yazısını okuyorsunuz şuanda. Şöyle diyim, bazı  tanıdıklarım 3 günde hiç dokunmadan, törpü bile yapmadan tırnaklarını uzatabiliyor.  Fakat bazı insanlarda benim gibi ne yaparsa yapsın ya tırnakları uzamıyor ya da tırnaklarını uzatmayı başarsa bile bir zaman sonra kırılıyor,kopuyor.  Bunun vitaminlerden kaynaklı olduğunu söylerler -ki doğruluk payı yüksek olabilir- lakin abuk subuk vitamin ilaçları alıp tırnak

Kısa Bir İç Dökmesi - 13.11.2018

Herkese merhaba.. Küçük bir iç dökmesi adlı yazıma hoşgeldiniz.  Aklımda her zaman yazar olmak,senarist olmak gibi hayaller vardı. Fakat ülkemin güzel sistemi her şeyimin önüne geçtiği gibi bunlarında önüne geçti. Aslen konumuz bu değil aslında ama araya sıkıştırmasaydım olmazdı. Yazarlığa (yani yazar olduğumdan değil ama kendime böyle hitap etmek gayet hoşuma gidiyor) gayet açık sözlülükle başladım -ki bir çok yazımda bunu görmüşsünüzdür-.  eminim kafalarda şu soru yanıp sönüyordur ''Küfretmek açık sözlülük müdür?'' Çünkü çoğu yazımda küfrediyorum. Açık bir şekilde konuşup çoğu zaman değil ama gerektiği yerde hakarette ediyorum. Arkadaşlar ben bu işten para falan kazanmıyorum. Para kazanmadığım bir şeyde neden dilime dikkat edeyim ki? Hayatım boyunca açık sözlülüğü seçtim. Açık sözlülük,yeri geldi küfretmemi gerektirdi ki gereğini aynen yerine getirdim.  Ha bana bir iş teklifi gelir, işimi yapmaya başlarsam heh işte o zaman yazı dilime dikkat ederim.  Mesela kö

BENCE.... 4.11.2018

Bence benden küçük olanlar..  Liseye,ortaokula veya ilkokula gidenler... Lütfen bana kulak verin ve.. Lütfen şu zamanın kıymetini bilin. Zaman geçiyor. Hani o 'özgürlük' zannettiğiniz üniversiteye gidiyorsunuz. 2 senelik ya da 4 senelik... bir bakıyorsunuz ki bitmiş ve bir gün İŞSİZ ve YALNIZ hatta kendinizi bir o kadar BOŞ hissederken eski okulunuzun önünden geçerken...  Özlem değil. Kesinlikle özlem değil. O okula karşı,içeridekilere karşı bir özlem duymuyorsunuz belki ama eski kendinizi özlüyorsunuz. Belki zorbalığa uğradın ama bugünlerini göreceğine aynı zorbalığa maruz kalmayı tercih edecek hadde bile ulaşıyorsunuz. veya iyi dostlukların vardı. Onları özlüyor oluyorsun. Belki kötü bir lise dönemi geçirdin. ama ailenin onca çabasına,gönderdiği paraya rağmen,bir hastanede temizlikçi olarak göreve başlamışsındır. bunun olmasındansa o kötü dönemlere dönmek istiyorsunuz. Kesinlikle Özlem değil! Özlemden öte,kendini özlemek. Küçükken,tek sorumluluğun okul için kalkı

The Sims 4 vs. The Sims 3 ... 31 Ocak 2017

Resim
2017 yılının ilk ayı biterken...Bir yorum yazısı yazmadan edemeyeceğim. Bildiğiniz gibi kimimiz korsan olarak oynadık bu oyunları,kimimiz de pahalı olan gerçek oyununu alıp oynamıştır bu ikiliyi... The sims 3 çocukluğumuzun oyunu... The sims 4 ise yeni nesil sims. Eskiden biraz farklı karşımızda. Oldukça değişik özellikler eklenerek The sims 4'ü görür görmez aşık olmama neden olmuştu. Ancak... Bazı şeyler var ki bunları gözden kaçırmıştım. Biliyorum oyun incelemesi yapmadan karşılaştırmamı garip bulabilirsiniz ama... Dayanamadım abi ilham işte. Dün gece The sims 3 e kendimi kaptırdım. Saat 1 buçuk 2 gibi falandı galiba. Gerçekten The sims 3 ün sims 4 e göre bazı özelliklerinin daha ayrıntılı olduğu kanaatine vardım. bunları Geniş kapsamlı açıklamasını maddeler halinde açıklıyorum.. işte 1.fark. 1.OLDUKÇA GENİŞ BİR HARİTA. Ne derseniz diyin sims 3 ün kapsadığı ortam sims 4 e göre çok daha fazla.Gidilebilecek alanın fazlalığı, doğal bir ortam,istediğiniz y